Alman Formülü: Rusya ve Çin Tehdidine Karşı Siber ve Demir Kalkan

Yasin Demirci

Avrupa’nın en büyük gücü Almanya, **artan Rusya ve Çin tehditleri** karşısında savunma doktrinini baştan yazıyor ve bu yeni stratejinin merkezine İsrail ile derin bir ortaklığı yerleştiriyor. Almanya İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, İsrail’e yaptığı ziyaret sırasında, Almanya için bir “Siber Kubbe” (Cyber Dome) kurulması için resmi bir teklifte bulundu. Bu hamle, Almanya’nın modern hibrit savaşlara karşı korunmak için hem fiziksel hem de dijital alanda bütüncül bir kalkan oluşturma arayışının en net göstergesi oldu.

 

🛡️ SİBER KALKAN PLANI: İstihbarat ve Teknoloji Ortaklığı

Almanya İçişleri Bakanı Dobrindt, siber savunma stratejisinin bir parçası olarak “Siber Kubbe” adını verdiği 5 puanlık bir plan sundu. Bu planın temel amacı, iki ülkenin istihbarat ve güvenlik kurumları arasında derin bir işbirliği başlatmak ve ortak bir Alman-İsrail siber araştırma merkezi kurmak. Dobrindt, bu yeni yaklaşımın zorunluluğunu şu sözlerle açıkladı:

“Askeri savunma tek başına yeterli değil. Sivil savunmada da önemli bir yükseltme, genel savunma kabiliyetlerimizi güçlendirmek için elzemdir.”

Bu ifadeler, Almanya’nın artık siber saldırıları, en az konvansiyonel askeri saldırılar kadar ciddi bir ulusal güvenlik tehdidi olarak gördüğünü kanıtlıyor.

 

🚀 FİZİKSEL KALKAN: 2.000 Füzelik “Demir Kubbe” Talebi

Almanya’nın yeni savunma arayışı sadece dijital alanla sınırlı değil. “Siber Kubbe” tartışmalarıyla neredeyse eş zamanlı olarak, Bavyera Başbakanı Markus Soeder de Almanya’nın fiziksel bir “Demir Kubbe” sistemi kurması için çağrıda bulundu. Soeder, İsrail’in kısa menzilli füze savunma teknolojisine benzer bir sistem için 2.000 adet önleyici füze alınmasını talep etti. Bu iki gelişme, Almanya’nın hem siber hem de fiziksel saldırılara karşı bütüncül bir “çift katmanlı” savunma kalkanı oluşturma niyetini açıkça ortaya koyuyor.

 

🧠 Almanya Ortak Arıyor, Türkiye Kendi Kalkanını İnşa Ediyor

Almanya gibi bir sanayi ve teknoloji devinin, siber ve fiziksel savunmasını güçlendirmek için yüzünü İsrail’e dönmesi, 21. yüzyıl güvenlik mimarisi hakkında önemli dersler içeriyor. Bu “Çift Kubbeli” (Siber + Demir) savunma arayışı, artık hibrit savaşların bir norm haline geldiğini ve siber savunma ile hava savunmasının birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini kanıtlıyor.

Türkiye için çıkarılması gereken en önemli ders ise “milli yeterlilik” ilkesidir. Almanya, bu kritik teknolojiler için dışarıdan stratejik bir ortak ararken, Türkiye’nin son yıllarda hem HİSAR ve SİPER gibi kendi katmanlı hava savunma sistemlerini geliştirmesi hem de PARS-2025 gibi tatbikatlarla siber savunma kapasitesini kendi bünyesinde test etmesi, büyük bir stratejik avantajdır. Bu olay, Türkiye’nin kendi göbeğini kendi kesme ve hem siber hem de fiziksel alanda bütüncül bir “Milli Güvenlik Kalkanı” oluşturma stratejisinin ne kadar isabetli ve hayati olduğunu bir kez daha teyit etmektedir.

Yasin Demirci